Babalar Günü

19.6.16

Geçen yıl bugün Afyon'daydım. Babamdan çok kardeşimle vakit geçirmiştik son olduğunu bilmeden. 
Şimdi gözümün önünde o an var sadece. 
Babalar günü kardeşimi gördüğüm son gün.

MOMİJİ: SPREAD THE LOVE ♥

6.6.16

Geçmiş yıllarda hiç ilgimi çekmiyordu momijiler. Belki 8 cm boyutunda bir bebeğin insanlarla her an, her yerde oluşunu anlamlandıramamış bile olabilirim. Aslında koleksiyon bana hiç yabancı bir şey değil ama bu bebeklerin koleksiyon bebeği oluşlarından bile bir haberdim. Sonra yukarıdaki kahveseveri görünce bir ışık yandı bende, aldım. İtiraf etmeliyim ki elime alana kadar bu kadar tatlı ve  kaliteli (reçineden yapıldığı için) olabileceğini düşünmedim. Sonra momiji neymiş vs. diye araştırınca varoluş sebeplerini öğrendim ve daha çok hoşuma gitti. Bu minik koleksiyon bebeklerinin misyonu sevgiyi yaymakmış. Her biri bu amaç için yola çıkıyormuş. Altlarında da bir boşluk ve kağıt var. Bu kağıt hediye ederken not yazıp, o boşlukta saklamak için. Ben ilk bebeğimde o kadar yabancıydım ki duruma, kağıdı sonradan farkedip bayağı bir ne alaka diye düşünmüştüm. *-*
Hikaye böyle başladı işte, devamı geldi. Çıkan her ürünü değil de beni yansıttığını düşündüğüm ya da çok beğendiğim  bebekleri alacağım. Aslında geçmiş koleksiyonlardan gözüme kestirdiklerim var ama maalesef tükenmişler. Belki benzerleri çıkar diye bekliyorum. 
Bu bebeği eşim aldı doğum günümde, burada fotoğrafı olmayan başka bir bebeği de arkadaşım aldı. Eşe, dosta da kolaylık, ne alsam acaba düşüncesine son! :p 
.
Bakalım bu sevgi büyümeye devam edecek mi? 
Hep birlikte göreceğiz. 

COFFEE WEEKEND ANKARA | 27-29 MAYIS 2016

3.6.16

Çok güzel geçen bir hafta sonunun ardından daha çabuk yazmaktı amacım ama ben yazana kadar cuma oldu. Sanırım kahvenin verdiği enerji ile zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. 
Cumartesi ve pazar günleri (pazar günü doğum günümdü bu arada *-*) bir sürü kahve içip, güzel müzikler dinledik. Çünkü hep kıskandığımız İstanbul Coffee Festival'in organize ettiği kahve festivali vardı Ankara'da.  
Açık alanda (Bilkent Station) ve pek çok katılımcının olduğu bir festivaldi. Dolayısıyla da çok eğlendim, çok kahve içtim, çok fotoğraf çektim. 
Açık alanda olmasının verdiği enerji -hava kapalı olmasına rağmen- çok iyiydi. Müzik sesi kulağı tırmalamıyor, kalabalık hiç rahatsız etmiyordu. O yüzden uzun süre sıkılmadan vakit geçirdik.
Çoğunlukla İstanbul firmaları vardı. Ben de onların kahvelerinin tadına baktım genellikle. Federal Coffee, 06 Kahve Günleri'nde favorilerimdendi, yine öyle oldu. Federal lattesi diye bir gerçek var :p
Ayrıca latte de favorim Coffee Brew Lab ile Coffee Department oldu.
Kronotrop kahvesini Num Num'da içiyoruz ama Ankara'ya da gelsinler bence. 
Tasarım seramik ürünleri ile Atölye Modern dikkat çeken standlardan biriydi. 


Carnaval festivalin sosiscisi ^^ 
Sosis sevmediğim için denemedim ama bitmeyen kuyruğu ile bayağı iyiydi sanırım.
Nona, Brezilya'ya özgü bir çikolata markası. Daha önce yazmıştım, bir öğrencimin mezun olduğundan beri orada çalıştığını. Her bir çikolatada emeği var tatlı Büşra'nın. Onun adına hem gururluyum, hem mutluyum *-*
Nitrojenli kahve çok iyiydi. Çikolatalı denedim. 
Acımsı cold brew'ların aksine yumuşak bir tadı vardı. 
Girişte verilen çantadan çıkan dergide ilk dalga kahve akımı için kahve tüketmek, 2. dalga için kahveden keyif almak, 3. dalga kahve için ise kahveye saygı duymak ve takdir etmek (şarap, müzik ya da sanat gibi yaklaşmak vb.) yazıyordu. Güzel bir tanımlama olmuş. Baristaların harika sunumları, insanların çekirdekten bardağa olan süreci öğrenme isteği, farklı demleme yöntemleri ile festivalde yapılan tam da buydu. 

Yine olsun, hep olsun. Arz talep meselesi sonuçta ve Ankara'daki talep 3 günde 8000 kişinin katılımıyla anlaşılmıştır diye düşünüyorum ;)