Yardım kampanyamız sona erdi. Aslında son tarihi 24 Kasım olarak
belirlemiştim; ancak kargoların ulaşması zaman aldı. Biz de bilinçli olarak yavaştan aldık bazı sebeplerden dolayı.
Şimdi neler yaptık anlatayım en baştan.
Bana göre okuldaki her çocuğun kıyafete, ayakkabıya ihtiyacı var; ancak hepsine yetmemiz münkün değil. O yüzden içlerinden en çok ihtiyacı olanları belirledik önce. Her sınıftan 5'er kişi şeklinde. Onlara dağıttık sınıf öğretmenleri ile birlikte ve o zamana kadar gelen eşyalar sanki onlar için özel getirtilmiş gibi oldu. Tek bir çorap dahi kalmadan dağıttık. Kimi hemen o an giydi, kimi ben bayramda giyeceğim dedi. O zaman hava o kadar soğuk değildi zaten. Neyse bayram bitti, 1-2 hafta geçti verdiğimiz ayakkabıları giymeyen 4-5 çocuk gördüm. Hala eski, yırtık ayakkabıları giyiyorlardı. Birine sordum; "annem sakladı, bulamadı" dedi. Bir diğeri "sonra giyeceğim" dedi. Başka bir öğrenciye sordum hiç sesini çıkarmadı. Sonra öğrendim ki; bu çocuklar okulda dağıtılıyor diye eski ayakkabı ve giysi giyiyorlarmış. Resmen bu konuda damgalanmışlar. Aileleri giydirmiyor anlaşılan, evdeki diğer çocuklara veriyor olabilirler. Sonra o çocuklara güzellikle anlattık. Çünkü giydikleri kıyafetler perişan. Sürekli hasta geziyorlar. Bazıları anladı, ertesi gün yeni montlarıyla ayakkabılarıyla geldiler ama 2 kız hala daha giymiyor. Bazıları da sadece karlı havada bot giyilmesi gerektiğini düşünüyordu. Aileler öyle çok ilgili değil maalesef.
Bu durumda gerçekten ihtiyacı olanları bulmanın güç olduğunu anlamış oldum. Köyün standartlarına göre iyi durumda olanlar yardım dağıtıldığını duyunca istemeye geldiler. Bu durumda daha dikkatli karar vermeye çalıştık ve havanın biraz daha soğumasını bekledik. Kendi imkanlarıyla alabilenler alsın, diğerlerine dağıtalım diye. Sonuç olarak öyle oldu. Bugün tüm eşyaları dağıttık sınıf öğretmenlerimizle birlikte. 7 ayakkabı kaldı dağıtılmayı bekleyen. Onları da bu hafta sonu alacağım ve bitecek.
Dağıtım esnasında fotoğraf çekmeyi istemiştim ancak hem eşyalarla ilgilenip, hem o kargaşada fotoğraf çekme fırsatı bulamadım. Çünkü çocukların üzerinde deneyerek dağıttık. Giydir, çıkart biraz zor oldu.
Aslında tam fotoğraflık olan bir kız çocuğu vardı.
Bir tane tavşanlı, süslü sırt çantası çıktı kolilerin birinden; içinde boya kalemi ve ufak tefek oyuncaklar vardı. Sarışın, minyon, 2. sınıf öğrencisine verdim. Bir gün boyunca tüm tenefüslerde çantaya sarılarak gezdi. Size mutluluğunu kelimlerle anlatmam mümkün değil. Onun fotoğrafını çekmeyi isterdim ama fırsat yaratamadım.
Sonra Enes adında bir öğrenci dağıtımdan sonra ki tenefüs yanıma geldi, teşekkür etti bana. Biraz sohbet ettik ve laf arasında sadece çorap aldığını öğrendim. Bir çorap için minnettar kalan bir öğrenci anlayacağınız. Sonra ki dağıtımda ona ayakkabı ve eşofman da verdik.
7. ve 8. sınıf öğrencileriyle yaşımdan dolayı arkadaş gibi oluyoruz. Yani daha iyi anlaşıyoruz, kendilerini daha yakın hissediyorlar. Onlara birşeyler vereceğimizi anlatmak biraz güç oluyor; çünkü utanıyorlar. Gurur yapıyorlar, zaten ergenlik dönemi nedeniyle hassas oluyorlar. 2. kademe öğrencileriyle ben ilgilenmedim o yüzden. Çünkü biliyorum beni her gördüklerinde utanacaklar.
İşte böyle..
Şimdi gelelim iyilik meleği arkadaşlarıma :)
Blogcu arkadaşlarımdan
Alev ve arkadaşları,
Nazlı Abla, Alize,
Moonsun,
Kiraz Sevdası,
Elçin,
Colors of Angel ve arkadaşları,
Zeynep,
Nymphea ve
Decaf Latte; blogu olmayan ancak yardım gönderen
Fatma Hanım,
Gül Hanım,
Şeyma Hanım,
Aslı Hanım,
Zeynep Hanım,
Nilüfer Hanım,
Dilek Hanım,
Senem Hanım,
Naciye Hanım; blogu olmayan ama arkadaşım olan :)
Esra,
sizlere ne kadar teşekkür etsem az. Gönderdiğiniz herşey öyle çok işe yaradı ki.. Çocukların yeni birşeylere sahip olması, bunun için heyecanlanmaları, mutlulukları görülmeye değerdi. Çok önemli ve çok güzel birşey yaptınız. Sizlerin adına ben tanık oldum, teşekkürleri hepiniz adına kabul ettim. Şimdi kendi adıma da
binlerce kez teşekkür ediyorum her birinize..
İyi ki varsınız..
Bir teşekkürüm de okul müdürümüze..
Böyle işler maalesef angarya olarak görülür ancak; Mustafa Bey herşeyle ilgilendi. Hatta bazı kolileri kendi alıp getirdi. Destek vermesi beni gerçekten çok sevindirdi.