ANKARA

Amerika dönüşü nerede yaşayacağımız belliydi. Ne kadar sevmeyeceğim de ama döndük ya gerisi önemli değildi. Biraz idare ederdik. Sonra giderdik istediğimiz yere...

Atama olacaktı olmayacaktı stresiyle geçti 2 ay. Ardından ev bulamama sıkıntısı. İstediğim gibisini geçtim, ev yoktu.

Zaman geçti önce ev bulundu, sonra atamam oldu.

Okula, arkadaşlara alışma süreci de başarıyla atlatıldı ve aklım başıma geldi. Ağlamaya başlamıştım çoktan. Ben ne yapacaktım bu şehirde. Hem uzaktım sevdiklerime, hem sevilecek hiçbir yeri yoktu. Evimi bile sevmiyordum ki, şehri nasıl seveyim.

Umutla bekledik başka bir yeri... Hep aksilikler oldu. Tam olacakken olmadı. 

Öyle böyle derken 3. yıla başladım.

İnsanın kafasında sürekli gitme fikri olunca alışamıyor, beyin ister istemez reddediyor.

Ve bugün... Yine bol stresli bir sürecin sonunda Ankara yolları açıldı bize.

Ben yaz atamasında gideceğim, 5-6 ay ayrılık var eşimle ama bu bile engel olamıyor mutluluğuma.

Ankara...

Hep hayalimizdi. Alternatiflerimiz oluyordu ama Ankara idi önceliğimiz.

Şimdi zaman çabuk geçmeli. Ben gideceğim garantisiyle kalan 5-6 ayımı dolu dolu geçirmeliyim.

2012 güzellikler getirecek, inanıyorum.

Mutlu yıllar herkese...

SARI

Alıp başımı (bir de kocamı) gitsem sıcak bir ülkeye...

Pazartesi için rüya gibi bir dilek değil mi?

Hele ki buz gibi okulda, kalorifer dibinde boş dersin bitmesini bekleyen ben için.

.

Güzel bir haber bekliyorum bugün.

İçimden "güzel geçsin.. olsun.. güzel geçsin.. olsun.." diyorum.

Olursa eğer, sıcak ülkeye falan gerek yok mutlu olup, çığlık atmam için ^^

maket araba: mudo

SALI BİR CUMARTESİDİR BENİM GÖZÜMDE

 Salı günlerim boş ve hafta içi evde olmak çok güzel..

Bazen yukarıdaki gibi yayılma, bazen de -bugün olduğu gibi- sipariş yetiştirme günüm.

En az cumartesi kadar severim :)

Yeni yıl ıvır zıvırlarını çıkardım geçen hafta, maksat renk katmak olsun.

Arada sevip, okşuyorum.

Bazen evdeki renk yetmiyor tabii ki..

5 kilo vermenin rehavetine kapılıyorum. ^^

Bir de bu kitaba başladım ama çok ilerleyemedim henüz.

Bir çok şey yapmak isteyip, hiç birine tam yetişememe dönemimdeyim çünkü.

Yine de güzel herşey.

Monoton ama huzurlu!

ikibinoniki

Önümüzdeki bir ay içinde güzel şeyler olacak.

Yine belirsizlik dolu bir dönem ama bu kez daha umutluyum.

Sürecin umduğum gibi ilerlemesi için ise bol şansa, iyi dileğe, duaya ihtiyacım var.

Bir de keşke zaman çabucak geçebilse.

{ keçelerim bu kez bana hizmet etti ^^ }

BU PAZAR

Biraz böyle..
Sonra sokaklar..
.
{dinleyelim}
.

KEEP CALM AND CARRY ON

Sevgili Ahu'nun maharetli ellerinden çıkma tablom bu haftanın mutluluk objesi oldu *-*

Çarpı işinin -bir zamanlar ucundan da olsa bulaşmış biri olarak-

ne kadar zevkli ve bir o kadar da dikkat istediğini biliyorum.

Temizliği, keten kumaşının kalitesi, çarpıların tek yönde ve muntazam oluşu şahane!

Tekrar teşekkür ederim Ahucum, ihya ettin beni ♥

Son bir kaç hafta öyle hızlı ki..

Hafta sonu yine geldi bile, umarım mutlulukla geçer..

*

Keep calm and continue blogging ;)

GİZLİ ANLARIN YOLCUSU | AYŞE KULİN

Ben bu kitabı sevip sevmediğimi bilmiyorum. Alırken konusu hakkında bir fikrim yoktu. Okumaya başladığımda da tüm Ayşe Kulin kitaplarında olduğu gibi akıcı, yalındı. Elinizden bırakamıyorsunuz vs. Buraya kadar normal. Esas konuya gelince ise ipler kopuyor bana göre. Yine merak ederek okuyorsunuz ama bu tamamen, bu kadar basit olamaz, kesin bir şey olacak düşüncesinden.. Sonuna kadar bu düşünceyle okudum ve hayal kırıklığına uğradım. Havada kaldı sanki, özellikle sonu..

İlk kez Ayşe Kulin okuyacak birisini tatmin eder belki ama ben diğer kitaplarıyla kıyaslama gereği duyuyorum her nedense...

*

Kitabın en sevdiğim yanı bölüm başlarındaki Tekin Gönenç şiirleri oldu.

"vakitsiz birer ölüm sanki geceler

bir bakımlık ay düşüyor herkesin payına

ve hiç dönüp de soran olmuyor

eklenen hangi düşler bir sonraki sabaha"

*

Son olarak konuyu merak edenler, isimdeki akrostişe bakabilirler ;)

HAFTA ÖZETİ

Cumartesiden beri çok hızlı geçiyor günler.

O gün kuzenim geldi iş nedeniyle bir güncük.

Onunla gezdik, dolaştık.

Gecenin sonunda ayağımı burktum.

Pazar sabahı annem geldi.

Ayağımsa tüm gün şişti.

Gece acile gittik, neyse ki ciddi bir şey yokmuş.

2 gün rapor verdi doktor.

Benim de canıma minnetti.

Pazartesiyi evde yatıp, kitap okuyarak geçirdim; yediğim önümde, yemediğim arkamda ^^

Salı annemle sinemaya gittik.

"Dedemin İnsanları" komik ve hüzünlüydü.

Klasik Çağan Irmak filmi yani..

Diyete güle güle dedim bu hafta.

Umarım 2 aylık uğraşım, şu 1 haftada yok olmaz. 

Mütemadiyen, ne bulursam yiyorum :/

Instagram en sevdiğim iPhone app.

Fotoğrafları ve oradaki muhabbeti seviyorum.

Elmalı Turta geçen hafta Modaerator sayesinde aklıma düşmüştü :)

Dün annemi de arkama alarak, amacıma ulaştım.

Çok pratik ve lezzetli oldu.

Elma-ceviz-tarçın kardeşliği muhteşem!

*

Şimdi ise önümde annemle geçecek hafta sonu var.

Sofraya 1 tabak fazla koymak bile çok güzel bir duygu *-*

SALI

 Bugün böyle!

Şu tablonun dışına tırnağımı törpüleyip, oje sürmek için çıkarım bir tek *-*

♫♫♫

{KIRMIZI}

Kırmızıyı çok severim ama baştan aşağı kırmızı giyinmem.
Oturma odamızda tek bir kırmızı aksesuar yok.
Nasıl bir sevgiyse benim ki ^^
Ama ojede.. Belki bir çorap ve atkıda..
Broş, yüzük ya da bir not defterinde..
Peçete ya da bir çift ayakkabıda asla hayır demem..
♥

1, 2, 3, 4

73. YIL

Sevgi ve saygıyla anıyorum..

♥♥♥

Kar yağdı bugün.

*ilk kar*

Çocuklar birkaç saat oynadılar, eridi.

Hava buz gibi ama düzelecekmiş.  

Çıkış zili çaldığında mutluluktan uçabilirdim.

Önümüzdeki 5 gün güzel olacak. 

Bizim için bayram gibi olmayacak pek ama tam bir dinlenme hayal ediyorum.

Keçelere ara verdim 3-4 gün. Belki son gün başlarım.

Tamamen kendime vakit ayıracağım.

-umarım-

Balkabağından kek nasıl olur acaba?

Bir de balkabağı çorbası..

Kafamda başka soru olsun istemiyorum.

Dergiler aldım.

Ev için almak istediklerim de var.

Fotoğraf da çekerim belki..

Hazırım kısaca..

Sadece şeker alınacak *-*

.

Mutlu bayramlar!

.

Görsel: 1, 2, 3, 4

BEHZAT Ç.

Bir Behzat Ç. sever olarak çok ayıpladım kendimi. Herşeyi yazıyorum, O'ndan bahsetmedim. Dizi başladığı günden beri takipçiyiz eşimle. Eskiden Pazar demek banyo, Bizimkiler falandı ya, bizim için de Behzat amirim demek ^^

Filmi merakla bekliyorduk ve ilk gün izledik. Kalabalık bir grupla gittik. İçimizde diziyi izlemeyenler de vardı, o yüzden çok küfürlü dediler :)) 

La küfürsüz Behzat, çaysız simite benzer diyemedim tabii ki :p -bööö

Filmin basit kaldığı yönünde eleştiriler var ama biz umursamadık. Yine olsa yine gideriz, yine güleriz patlayana kadar.. 

13 Kasım'ı bekliyoruz şimdi. Pazarlarımız şenlenecek yeniden.. 

. 

Pilli Bebek / Duruyor Zaman 

KASIMBİR

Yapmayı en sevdiğim şey evde olmak bu ara..

Evde kahvaltı yapmak bir de..

Bayramda buradayız.

Belki de ondan bu mecburi evcimen haller..

Başka da bir şey yok..

.

biraz müzik..

.

DEVLET KUTLAMAZSA MİLLET KUTLAR!

 Cumhuriyet, bizi biz yapan, bu topraklarda özgürce yaşamamızı sağlayan en büyük değerimiz..

O yüzden Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmanın gururunu, bireysel de olsa sevinçle ve kıvançla yaşarız bizler!

Atamız ve tüm şehitlerimiz nur içinde yatsınlar..

GÜZEL GÜNLER GELSİN ARTIK

Van ile yatıp kalkıyoruz 5 gündür..

Aklımız, kalbimiz orada..

Bir yandan kendi hayatlarımızı devam ettiriyoruz ama hiç birimizin keyfi yok.

Umarım bundan sonrası kolay olur o insanlar için..

Yeni yaşamlarını kurabilirler en kısa zamanda, en iyi şekilde..

Artık iyi şeyler duymaya, renklere, şarkılara, güzel havaya ihtiyacımız var değil mi?

Hafta sonu güzellikler getirsin hepimize!

İNSANLIK ÖLMESE

Ne zaman böyle olduk yoksa hep mi böyleydik?

Deprem gibi bir doğal afeti, Doğu'nun laneti, Kürtler cezasını buldu, Allah cezalarını verdi şeklinde yorumlamak hangi vicdana sığar?

Biz değil miydik Çanakkale Savaşı'nda düşmanının yarasını saran.. Kaldı ki Van'daki insanlar bizim düşmanımız değil.. Çaresizlikten mutlu olacak insanlar değildik biz..

Minicik cocukları hayata hazırlayan, onlara yardımseverliği, hoşgörüyü, insanları sevmeyi, sağduyuyu öğretecek öğretmenlerin duyarsızlaştığını görmek çok üzdü bugün beni.. Cahillik sonumuzdu da, artık sevgisizlik de sonumuz olacak.

YAĞMUR ŞARKISI

Bence bu hafta, bu şarkıyla çok güzel geçsin! 

♥

♥

♥

♥

♥

ŞİŞE DEYİP GEÇME ^^

24 gün oldu kola içmeyeli..

Bazen çok istiyor canım, hemen sarılıyorum suya :)

.

Kola içmemem demek 125. yıla özel çıkan nostalji şişelerini kaçırmam demek değildi tabii ki de..

Eşim tarafından alınıp, bir güzel de içildi.

Bana da şişeler kaldı.

Şekilleri çok sevimli olduğundan ve de hep saklayacağımdan sebep, pek ala vazo olabileceklerini düşündüm.

Hemen de harekete geçtim.

Sonuç gayet güzel olmamış mı?

Meraklılarına; 1899, 1900, 1915 ve 1957'de çıkmış nostalji şişelerden almak isteyenler, Migroslara uğrasınlar!