IHLARA VADİSİ

Hep taş hep taş nereye kadar deyip 19 Mayıs günü ailecek Ihlara Vadisi'ne gittik. 

Yeşilin her tonu ve Melendiz Çayı başımızı döndürdü :)

Tırmandık, patikaları aştık, gezilebilecek durumda olan kiliselere girdik.

Yüzyıllardır korunmuş kilise duvarlarına Ali, Veli yazanlara söylendik. 

Annem hepimizden dinçti.

Bir sürü fotoğraf çekebildiğim için benden mutlusu yoktu.

4-5 km.nin acısı ertesi gün çıkmış ve herkes bir köşeye yığılmış olsa da iyi ki gitmişiz dedik ^^

Ördekler mola verdiğimiz çay bahçesindeydi *-*

Belisırma girişinde restoran da varmış ama bilmediğimiz için ana girişten girmiştik biz.

O yüzden çay-gözleme ile idare ettik.

 

İyi haftalar ^.^

RUTİN

Babayla sohbet etmek..

Annenin bir sürü yemek yapması..

Kardeşle film izlemek.. 

*

Rutin güzeldir, bazen!

AZ ♥

Kütüphanemin 100. kitabı Ayci'mden olacaktı.

Kitap yazılarımın yorumlarına yazıyor ve bana sık sık soruyordu kaçıncı kitaptasın diye :)

Ben de 99.yu okuduktan sonra 100. kitabımı bekliyorum dedim ve işte sonuç ^^ 

 

Kişiye özel hediye paketi diye bir şey varsa, işte budur!

*kıskanmak serbest*

.

100. kitabım Hakan Günday/Az, arka kapak yazısıyla gönlümü aldı bile..
.
"Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...

Sen de farkettin mi? Az dediğin, küçücük kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirileri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi..."
.

Canım Ayci'm çok teşekkür ederim ve seviyorum seni

.az değil.

BİRAZ SİYAH/BEYAZ, BİRAZ RENK

Artık ruh durumumda havayla doğru orantılı değişiyor.

Cumartesi ne kadar karanlıksa, pazar o kadar renkliydi..

Yaz planları arasında oyuncak arabaları park etmeyi sonlandırmak var.

Artık korkularımı yenip, adam gibi araba kullanmayı öğrenmem lazım.

Bu da buraya not olsun, ben nasılsa eski yazılarımı sık sık okuyorum.

İyi haftalar ;)

FOTOGRAFIUM.COM VE BİR KİTAP

Son postumdan sonra fotoğraf makinesi alan/alacak olan bir çok kişiyle tanıştım. Alacak olanlar için "makinemı nereden aldım" yazısı bu *-*

Uzun bir araştırma sürecinden sonra fotografium.com'dan aldım ben. Açıkcası ilk başta dikkatimi çeken diğer firmaların satış fiyatıyla arasındaki farktı. Fiyatının uygun olması istendik bir şey ama bu şüpheyle yaklaşmaya da sebep oluyor. Bu noktada beni yeterince tatmin eden yorumlar devreye girdi. Sadece 500 D'nin fiyatı ile ilgilendiğim için diğer ürünleri ile ilgili bilgim yok ama genellikle en uygun fiyatı verdikleri söyleniyor. Aynı gün kargoya vermeleri, gerçekten söyledikleri saatte bunu mesajla bildirmeleri, ürünün ertesi gün elimde olması, taksitli fiyatı ile peşin fiyat arasındaki farkın neredeyse hiç olmaması, çanta-yedek batarya ve hafıza kartı hediyesi olması (-ki sadece bunlar yaklaşık 200 lira) beni memnun etti. Ayrıca telefon ile de sorularınıza yardımcı oluyorlar. Kısaca ben hiçbir sorun yaşamadım ve tavsiye ediyorum siteyi..

Bir de yurt dışından almak elbette çok daha uygun ama Türkiye'de garantisinin geçerli olmaması bence dezavantaj. Bunu diğer makinemde yaşamıştım. Elbette garanti süresi boyunca bozulmayabilir ama risk sonuçta. Sık sık yurt dışına çıkma imkanı varsa düşünülebilir.

Bundan sonraki kısım ise makinesini yeni alan, ben gibi acemi olanlar için :)

Hali hazırda bir kurs bulamadığım için kendi çabamla öğrenmek zorundayım, şimdilik.. Bu konuda internet gerçekten çok büyük yardımcı. Hemen hemen her konuyla ilgili yazı, yorum, örnek fotoğraf bulmak mümkün. Ben elimde kaynak olması açısından Dijital Fotoğrafçının El Kitabı'nı aldım. Ayrıca forumlarda sık sık adı geçen bir kitap. Çok fazla inceleme fırsatım olmasa da teknik terimlerden çok neyi, nasıl çekerim? i konuşma diliyle anlatmış yazar.

Bir de bugün Uv filtrem geldi. Ayci el attı bu işe de. Almalısın deyince hemen aldım, ne de olsa büyük üstad o ^^

İşte böyle.. Hafta sonuna hazırım artık ama yine yağışlı görünüyor hava :/

CANON'UMLA İLK GÜN ♥

{"Çekmesem gözüm açık giderdi" pozu *-*}

.

Mutluyum ben perşembe gününden beri.

Canon'um geldi o gün ve bir hayalin daha üzerini çizmiş oldum böylelikle..

Emeği geçen kocama teşekkürü borç bilirim ♥

Tahmin ettiğimden daha zormuş kullanması.

Sabırsız davranmamın etkisi büyük tabii ki..

Teknik bilmeden güzel fotoğraflar çekmeyi istediğimden, aldığım sonuçlar pek iç açıcı olmuyor :)

Blog arkadaşlarımın başını ağrıtıyorum, kitap da satın aldım..

Bakalım ilerleyen günlerde umut vaadedecek miyim?

Yağmurun gazabına uğramadığımız anlardaki ilk denemelerim bunlar..

Evde de sürekli denemeler yapıyorum ama hayal ettiğimden çok uzağım daha..

Ancak çok zevkli olduğunu söylemeden geçemeyeceğim ^^

 

Günün pazarlama tekniği, nasıl ama :p