Bisikletin her çocuğun hayatında önemli bir yeri vardır değil mi?
Benim de fosforlu pembe bianchi'm vardı, babamdan 4. sınıfa geçtiğim yazın doğum günü hediyesiydi.
Annem hiç istemiyordu, o yüzden epey olay olmuştu evde.
Kocaman bisiklet ve küçük ben, ilk zamanlar pek anlaşamadık.
Sürmeyi öğrendim zar zor ama dönmeleri bir türlü yapamıyordum.
Kolumda ve bacaklarımda izleri var hala. Zamanla kıvırdım tabii ki..
Mahallede her çocuğun vardı zaten bisikleti ama ya pinokyo, ya bmx'ti.
O yüzden acayip bir havam vardı. Bisikletleri değiştiğimizde en yakın arkadaşımla değişiyordum sadece.
Sabahın köründe çıkıp, hava kararana kadar biniyorduk.
Pedal çevirmekten bacaklarımı, güneş yanığından kollarımı ve omzumu hissetmeyerek geçti yazlarım.
Sonra büyüdüm, basketbol oynamaya başladım. Bisiklet dönemi kapandı :)
En son burada kiralamıştık eşimle birer bisiklet, belki yeniden yaparız ^^
Gerçi ben bahar için planlar yaptıkça hava kapanıyor, kar yağıyor ya neyse..
Elbet çıkacak güneş ;)
13 yorum:
uff ben de çok severim, burada sahilde paten ve bisiklet sürmek için özel yollar var nasıl içim gidiyordu bir kısmet olmadı anca büyükada'ya gittiğimizde kiralıyoruz. güzel oluyor gezmesi.
hepimizin hayatına derin yara izleri bırakan ah o bisikletlerimiz:)) yarış yaptığımız günler aklıma geldi sayende kardeşimin kolunu kırdığı günü hatırladım:)ne iyi ettin bu postu yazmakla..bol güneşli günler gelsin artıkda binelim değilmi ama:)
:) ahh..:) çocukluk demek benim için de bisiklet ve saklambaç demek! :)
ben de birinci sınıfın yazında tanıştım bisikletle. Babam bi büyük bi küçük almış, kardeşimle bana. Kardeşim çok küçük oldugu için sürememişti bi süre ama ben bi güzel ikisini de tepe tepe kullandım. Morlardı..:) Sonra 4. sınıfta mefta oldu kendileri. Artık ne kadar çok düşüyorsam! Hala gözbebeğim olan yeşil kalın lastikli bisikletimi aldık babamla. Lojmandaki arkadaşımda da mavisi vardı. :) Artık usta bir bisiklet sürücüsü olmuş, lojmanlarda yaptığımız yarışlarda erkekleri bile geçer olmuştum. :)
Yurtdışında yaşasam bisikletsiz anı geçmezdi, Türkiye de ne mümkün!
Bisiklet hakikaten çok keyifli :) benimde böyle bir hayalim vardı evlenme teklifimle gerçekleşti biliyorsun :)
Ben de bu ara hep bisikleti alıp büyük ada'ya gitmek istiyorum..
Hep beraber kullanırız süper olur nazom! :)
Nazocan benim öyle anılarım da yok malesef. Sizde annen bizde hem annem hem babam düşersin vs dedi almadılar. Bi yazı yazmaya kalksam 29 yaşımda diye başlamam gerekicek çok komik :)
Bakalım pembe+kalpli+beyaz sepetli bisikletimi alayım kaç defa düşücem.. Ama çok istiyorum yaa :)
Sen de başla tekrar, karşılıklı bineriz :)
son resimdeki görüntü harika.elinize sağlık.
Bisiklet aldırmak için kadeşimle anlaşıp 1 gece sabaha kadar ağlama numarası yapmıştık da dayanamayıp binbir çeşit söz verdirerek almışlardı eflatundu benimki beldesan candy :))
Ne özlemle andığımız gülümseten günler gece 12 de eve girdiğimizi hatırlarım :))
ay bisiklet görünce bile dizlerim sızlar,dikiş izlerimde hatırlatır zaten...ilk resmi çok beğendim,kopyaladım belki bir yerde bu şekilde kullanırım bisikleti
Nazo, benim de ilkokuldayken turuncu bi bianchim vardı. Bana da büyük gelirdi ilk başlarda, deli gibi sürerdik arkadaşlarla. Şehirlerarası yollarda fink atardık, akşama azarı yerdik ^.^ Geçenlerde bi mağazada pembe bisiklet gördüm, içim gitti. Keşke buralarda sürebileceğim bi yer olsa, kesin alırdım.
son resim gerçekten bir harika..
Benimde pinokyom vardı.
Çok severim bisiklete binmeyi saatlerce binebilirim.
Benimde canım istedi şimdi.
benım hiç olmadı desem :( ama kuzenlerim vardı onlara gıttıkce surerdım :) aslında ne guzel bırsey bazen sımdı bıle canım ıstıyor almayı belki ben de alırım ne guzel olur sevgiler Naz :)
babam bana 3 saat boyunca bisikler sürmeyi öğretmeye çalışıp - öğretememişti - sonra annem beni yarım saat kenara çekti ve ben bisiklet sürmeye başladım.
benim olayım budur :)
Yorum Gönder