HAFTA SONU DEDİĞİN NEDİR Kİ?

27.12.10

Sağımız solumuz taş, toprak olunca azıcık su bile mutluluk hormonlarımızın tavan yapmasını sağlıyor :)
Avanos'dan Kızılırmak geçiyor. Eskiden bu kadar güzel değildi.
Son zamanlarda çevre düzenlemesi yapıldı, temizlendi. Kazlar bile var :)
 Erciyes Dağı dışında her yer günlük güneşlikti, yılın son hafta sonunda da.
Havanın soğuması da şehir efsanesi oldu zaten..
Geri kalan zaman da kedi gibi miskinlik yaptım. Annem olunca "ne pişirsem?" derdi yoktu.
Ev her daim düzenliydi. Bu hafta hayatın gerçekleriyle karşı karşıyayım :p
Bu hafta da bitince koca yıl bitmiş oluyor.
Yeni bir yılın gelecek olmasından başka bir dileğim yok bu sene de..
2010 güzeldi. Böyle geçebilir 2011'de :)
*
Küçük bir hatırlatma:
Bugün pasaj.com'da tüm ürünlerde % 30 indirim var {indirim kodu: HOSGELDIN2011}.
Ben alacaklarımı aldım.
Siz de başta benim pasajım olmak üzere!, diğer pasajlara da buyurun ;)

... ELLERİN BİR MARTI

24.12.10

Eskiden, biz daha yeni yetme sevgiliyken herşeyin tarihini tutardım ben.
Günlerden 10 sene önce bugün el ele tutuştuk mesela ♥

TIK

RENK RENK ♥

22.12.10

Azıcık resim yeteneğim olsaydı ne güzel olurdu.
Renk renk boyaları gördüğümde içim gidiyor hep, ama yukarıdakinden daha fazlası gelmiyor elimden :)
 Yine de ana temayı anlatabilmişim değil mi? :p
Meleği ve keçeleri sevmeme rağmen ikisini bir araya neden getirmedim diye düşündüm.
Sonra da harekete geçtim.
coming soon *-*

{Onlar görücüye çıkana kadar kısa bir dönemin takıntısı etamin meleğe bakabilirsiniz ;)}

ELF'LENDİM

16.12.10

Elflerime kavuştum nihayet. Ürünler beklediğimden güzel geldi.
  • Parıltılı göz kalemi çok hoşuma gitti.
  • Hediye far paletinin renkleri çok kullanışlı.
  • Katikül giderici çok pratik ve cidden işe yarıyor. Şuan temiz ve yumuşacık tırnak diplerim ;)
  • Fırça güzele benziyor ama under eye concealer & highlighter hakkında bir fikrim yok henüz.
  • Son olarak ojelerden de memnun kaldım. Dark Red adı üstünde, bildiğimiz koyu kırmızı. Sürümü çok kolay, ikinci katta sonuç veriyor ama çabucak da kuruyor. Smoky Brown'ı ise çok beğendim. Elf ojelerin iyi olduğunu duyuyordum zaten. Daha sonraki alışverişlerde farklı renklerini de almak istiyorum.

BABY, IT'S COLD OUTSIDE

15.12.10

Bakmayın siz şarkıya,
içinizi ısıtacak birşeyler var burada *-*
Bir de artık facebook sayfam var benim

PRENSESİN UYKUSU

11.12.10

Redd'in şarkısı "prensesin uykusu", filmin esin kaynağı diye okumuştum bir yerde. Öyle olunca beklentilerimi yüksek tuttum. Müziklerini de Redd yapmış zaten. Çağan Irmak filmi, Genco Erkal ve Sevinç Erbulak'da oynuyor. Afişinde de keçeden yapılmış bulut ve yağmur damlaları olunca heyecanla bekledim filmi. Vizyona girdikten 1 ay sonra geldi bizim buraya :) Dün akşam soluğu sinemada aldık. Bu arada 3 haftadır cuma günleri vizyona yeni giren Türk filmlerini izliyoruz, istikrarımız alkışı hakediyor. Neyse..

Aziz’in günlüğünden:
Kader değiştirilemez, değiştirilirse kader olmaz diyenler var. Olmasın varsın. Hiçbir şeyin değiştirilmeyeceği bir dünyada yaşamak ne umutsuzca olurdu öyle değil mi? Başına gelmiş kötü bir olay, öyle bir gün gelir ki olması gerektiği için olmuş ve daha iyi bir şeye neden yaratmıştır. Bilemezsin.
*

Müzikleri gerçekten güzeldi. Animasyon geçişleri de öyle.. Kütüphanedeki sahne çok fantastikti mesela. Sonra Aziz ve Neşet'in geçmişlerini animasyonla anlatmışlar. Çok beğendim o sahneleri.
Genco Erkal'ın olduğu sahneler komikti.
Sevinç Erbulak'ı keşke daha sık izleyebilsek. O'nu özlediğimi farkettim.
Çağlar Çorumlu çok sevimliydi. Çok yakışmış rolüne.
Genel olarak sevdim filmi ama daha iyisini bekliyordum ben. Çok etkilenmedim açıkçası. Bunda eşimin iki de bir saate bakmasının da etkisi yok değil. Kız kıza gidilmesini tavsiye edebilirim sanırım ;)

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ

10.12.10

Dönem başında bir arkadaşımın ve O'nun bir yakınının yönlendirmesiyle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne okulumuzun yeni açılan kütüphanesi için kitap isteğimizi belirten bir mektup yazdım. Okul müdürümüz de onayladı. Yaklaşık 3 ay geçtiği için aklımızdan tamamen çıkmıştı.
Dün sabah okula geldiğimizde tam 94 koli kitapla karşılaştık. Sanırım dün biz okuldan çıktıktan sonra gelmiş. Koliler dergi, roman, ders kitabı, ansiklopedi şeklinde gruplara ayrılmış. Ufak bir şaşkınlık anından sonra aklımıza geldi. Mutlaka gönderirler diyordum ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Özellikle romanlarda aklım kaldı. Öğrencilerin okumasını istedikleriminin dışında, benim de okumak istediğim bir sürü roman var.
Dernek hakkında söylenenleri, basında çıkan olumsuz haberleri anlamak güç. Bu insanların işi sadece eğitim.. Hiç bir çıkarları yok. Arkasına sığındıkları hiç bir durum yok. Türkan Saylan başta olmak üzere, baştan aşağı tüm çalışanlarına minnet duyulması gerekirken, Türkan Saylan'ın hayatını anlatan bir tv dizisinin izlenmemesi yönünde propaganda yapanlar hangi zihniyetin ürünü çok merak ediyorum. Verecekleri eğitim bursu haberleri okula geldiğinde öğrencilere, "onlar sizi ileride kullanacak, sakın başvurmayın" diye baskı yapan öğretmenler tanıdım ben önceki okulumda.. Tıpkı bu bursla okumuş arkadaşlarımı tanıdığım gibi..
Her neyse.. Bir fırsat doğdu, yazdım ben de düşüncelerimi..
Bu sayede bir kez daha kendi adıma ve okulum adına teşekkür ediyorum ÇYDD'ne..

NEZLE DEDİĞİN NEDİR Kİ?

7.12.10

Özellikle hafta sonu kahvaltılarının..
Haftaiçi de hafta sonu kahvaltısı yapılırsa aynı tadı vermez bence!
Sonra hava olmaması gerektiği kadar güzelse hala,
yapraklar bile hışırtısını daha kaybetmemişken üstelik..
Yürümek güzel olmaz mı?
 Ve aslında tüm bunları kapıdaki hastalığı görmezden gelmek için yapıyor olmanın
kime ne zararı olabilir ki? ;)
C vitamini takviyesi, biraz uyku, ertesi gün evde oturup bitki çayları depolama derken;
bitti gitti işte, bu kez tam gelmeden hem de!!
Salı da oldu bile..
Pazartesi geçtiğine göre devamı daha çabuk geçer zaten ^..^
~TIK~

AV MEVSİMİ

4.12.10

Eski Türk filmlerini bile izlemeye devam eden 'ben' için Şener Şen, Çetin Tekindor'u beraber izlemek elbette kaçırılmayacak  bir fırsattı. Cem Yılmaz, Okan Yalabık'da tuz biber oldu üstüne.. 
Polisiye gibi başlayıp, aslında polisiye olmayan bir filmdi. Tür olarak 'dram' demek daha doğru sanırım.
İzleyecek olanları düşünerek şimdi yazamayacağım bir sahneden sonra sonunu tahmin ettim ben ama uzun olmasına rağmen devamını da sıkılmadan izledim. O yüzden sürpriz son beklemek hayal kırıklığı olur.
Bir filmin duygu sömürüsü olmadan da istenen etkiyi yaratabileceği çok iyi gösterilmiş.
Cem Yılmaz ve rolü gereksiz gibi görünen ama öyle olmayan Okan Yalabık renk katmış filme.
Müzikler baştan sona harikaydı. En sevdiğim ve eğlendiğim sahne Cem Yılmaz'ın elinde rakı kadehiyle, Karadeniz türküsü söylediği sahneydi. {Kazım Koyuncu'nun sesinden hayde}
Sonuç olarak benim beklentilerimi karşılayan bir filmdi. Bu benim beklentilerimi düşük tutmamdan mı kaynaklanıyor yoksa filmden mi, izleyip karar verirsiniz ;)

ATEŞBÖCEĞİ YOLU | KRISTIN HANNAH

1.12.10

1 Aralık
kar yok, hava inadına aydınlık, güzel..
Bir banka oturup kitap okunacak kadar hem de..
Yanında sıcak içecek de varsa, daha ne olsun?
{Üşündüğünden değil, tamamen keyiften}
İsteklerimiz,
hayallerimiz,
gerçekleştirdiklerimiz,
vazgeçtiklerimiz,
ertelediklerimiz..
*
Çok farklı bir hikaye değil ama nerede duysanız, görseniz, okusanız etkilenebileceğiniz türden..
Kalın olması korkutmasın ve okuyun!
Sonra varsa dostlarınız sıkı sıkı sarılın..