BEN GELDİM, HUNTINGTON BEACH, SOBE

Bir kaç saat önce geldik, soluğu fotoğrafların başında aldım. Yaklaşık 750 taneler, ayıklamak zaman alacak. Gezimiz çok güzeldi. Çok gezdik, çok yorulduk, harika yerler gördük ama yetmedi zaman. Görmek istediğimiz pek çok yerde kaldı aklımız, belki bir fırsat daha yaratabiliriz de kaldığımız yerden devam edebiliriz.

Hemen başlıyorum, uçakla gittik Los Angeles'a. 45 dk. sürdü yolculuğumuz ve gündüz olduğu için bulutları izleyip, fotoğraflayabildim. Pamuk gibiler, çok güzel his bırakıyorlar insanda.

Adım atar atmaz, ohh bee dedim. Mis gibi deniz (okyanus) kokusunu içime çektim. Meğer ne çok özlemişim.. Ayağımızın tozuyla Şafak'ın (ev sahipliği yapan arkadaşımız) rehberliğinde Huntington Beach'e gittik.

Los Angeles'a 1 saat uzaklıkta bir şehir. Harika bir kumsalı var, ayrıca sörfçüleriyle ünlü. Hava kararmak üzere olmasına rağmen pek çok sörfçü vardı, biraz onları izledik. Temiz havayı soluduk ve eve gittik. Aynı günün akşamı çok sıcak ve sevecen iki insanla tanıştık (Saadettin Amca ve Saadet Teyze) Şafak'ın eski komşularıymış, ortak noktamız hemşehri olmamız. Nasıl mutlu olduk, tahmin edersiniz. Pazar akşamı yemeğe de davet ettiler, çok güzeldi. Sonraki yazılarda sıra gelecek onlara da ayrıntılı bir şekilde.

Şimdi Huntington'dan, Pasifik Okyanusu'ndan ve sörfçülerden bir kaç kare..

Gezi notlarım bugünlük bu kadar. Yarın Beverly Hills ve Hollywood ile devam edeceğim; ama önce Merve'nin mimine cevap vermeliyim. Zaten bu da gezinin küçük bir parçası sayılır. Yolda ya da boş kalan zamanlarda okurum diye almıştım yanıma. Pek fırsat kalmasa da okudum.

Mim konusu;
1. Yanınızda bulunan ilk kitabı alın,
2. 161.sayfayı açın,
3. 5.cümleyi okuyun,
4. Blogunuza yazın,
5. 5 blog arkadaşınıza yollayın...

"Çok sevdiğim ve izini kaybettiğim bir çocukluk arkadaşımın adını, kağıda hiç düşünmeden, öylesine yazdım..."

Aslı'nın Günlüğü, Cool Cookie, Elçin'in Yeri, Hayatıma Dair, Serrose