SIBIU | ROMANYA

9.5.15

Eskiden gezi yazısı yazmayı çok severdim. Gittiğim yerden döner dönmez fotoğrafları ayıklamaya koyulurdum. İspanya gezisinden sonra nedense bir türlü fırsat olmadı, belki de ben yaratmadım bu fırsatı. Üzerinden tam 2 ay geçti ve benim yaptığım tek şey fotoğrafları fotoğraf makinesinden bilgisayara aktarmaktı. Sonra üzerine Sibiu gezisine de gidince ve bu ara yine bloguma yönelmişken ilham geldi sonunda. Önce sıcağı sıcağına Sibiu ile başlayayım, sonra sıra Madrid ve Barcelona'da ^^
.
Sibiu Romanya'nın en önemli kültür merkezlerinden biri olan, 2007 yılında Lüksemburg ile birlikte Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş bir şehir. Daha eskiye gidersek Transilvanyalı Saksonlar olarak bilinen Almanların 12. yy.da Romanya'ya armağan ettiği surlarla çevrilmiş 7 şehirden biri ve o dönemin en zengin şehri. Almanca ismi Hermannstadt. Şehirde Almanca ve Rumence hakim. Şu an hatırlayamadığım bir kaynakta Forbes dergisi tarafından Avrupa'nın en huzurlu 8. şehri seçildiğini okumuştum.
Azıcık da olsa kitabi bilgi verdikten sonra fotoğraflara dönebiliriz. 3 günlük bir gezi olduğu için dahası iş gezisi olduğu için fotoğraf makinesi götürmedim. 17.00'a kadar eğitimdeydik iki gün boyunca, dolayısıyla gezmek için çok kısıtlı bir zamanımız vardı ama şehir çok küçük olduğu için sıkıntı olmadı. Kont Dracula'nın Poenari Kalesi'nin harabelerini ve kilise, müze gibi kültürel faaliyetleri es geçtik, sokaklar daha cazip geldi. Şansımıza hava da çok güzeldi.
En büyük meydanı Piata Mare. Bu meydan UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası Listesi" ne dahil edilmiş. Festivaller, buluşmalar burada yapılıyor. Zaten gezilecek yerler de bu meydanın çevresinde. Biserica Romano (Katolik Kilisesi) ve Brukenthal Müzesi yine bu meydanda.
Saatli kule Turnul Sfatului. Aşağıdaki fotoğrafları kulenin tepesinden çektim. Spiral şeklinde tahta merdivenlerden çıkılıyor. Bazı katlardaki bölmelerde resim sergisi vardı. Giriş ücreti kişi başı 2 lei.
1 euro = 4.45 ron (romen lei)
Çatılarda şehirle özdeşleşmiş göz şeklinde pencereler var ve en çok bunları sevdim.
Eyes of Sibiu ^^
Bu burun buruna duran iki minik araba sanırım hep oradalar.
Bu köprü büyük meydanla (Piata Mare) küçük meydanı (Piata Mica) birbirinden ayırıyor. Lies the Bridge, eskiden sevgililerin birbirine sözler verdikleri köprüymüş ama verilen sözler tutulmuyormuş. O yüzden yalan köprüsü olarak kalmış adı. Bu da böyle bir şehir efsanesi.
Şehri turlamak gerçekten çok eğlenceli. Açık hava müzesi gibi, her köşe masalsı. 
Bir tam gün gezme fırsatımız olsaydı farklı sokakları da gezmek isterdim açıkçası.
Yukarıda görünen restoran gitmeden önce tavsiye edilen restoranlar arasındaydı.
Ben denemedim ama bulunsun burada. (Weinkeller, Str. Turnului nr.2, Sibiu)
Bir diğer tavsiye edilen restoran ise yukarıda görünen kilisenin (Biserica Evanghelica) yanındaki sarı renkli yer (Cafe Wien, No:4, Huiet Square, Sibiu).
Kilisenin ise içini gezmedik ama dıştan oldukça ihtişamlıydı. Zaten pek çok yerden görünüyor.
Şurada bir köşeden atlılar çıkacak gibi gelmiyor mu? Ben her gördüğümde öyle hayal ediyorum :)
Bunun ne olduğunu, niçin yapıldığını bilmiyorum.
Ne çevresinde bir yazı vardı, ne de net.ten ulaşabildim. İlginç..
Birlikte eğitim aldığımız İtalyan arkadaşlarımızla burada yemek yedik. Benim not aldığım restoranlardan biriydi (Crama Sibiana, Piata Mica 31, Sibiu). Saatli Kule'nin hemen altında. İçi geleneksel dizayn edilmiş, yöresel kıyafetlerin, örtülerin olduğu bir restoran. Yemekleri güzeldi. Özellikle Gulaş Çorbası (dana eti, soğan, kırmızı ve yeşil biberden yapılan macar çorbası) enfesti. Spesiyel tatlısı ise fiyaskoydu.
Diğer gün ise aynı sırada yer alan bir restoranda (Tango Restaurant & Pub, Piata Mica 23, Sibiu), bu kez açık havada yedik yemeğimizi. Yine memnun kaldık, yöresel yiyecekler tercih etmedik.
Bir akşam da Romanyalılar ile yemeğe gittik. Yemekler bildiğimizin dışında değildi. Peynir çeşitleri gayet lezzetliydi. İlgimi çeken tek şey ordövrden sonra espresso servisiydi. Sonra ana yemeğe geçildi. Diğer Avrupa ülkelerinde rastlamadığım bir uygulamaydı, değişik geldi o yüzden.
Ertesi gün sabah erkenden ayrıldık Sibiu'dan. En başta yazmam gerekenleri şimdi yazayım. Sibiu'ya direkt uçuş THY ve Pegasus ile yoktu. Bükreş-Sibiu arası ise 250 km. Sanırım tren varmış ama pek güvenli değilmiş. Uçak var mı bilmiyorum. Biz Lufthansa'nın Münih aktarmalı Sibiu uçuşunu tercih ettik. Münih Havaalanı'nda giderken 6 saat, dönerken 3 saat bekledik ama hiç şikayetçi değildik.
Yorucu da olsa bol bol duty free alışverişi yaptık, yedik, içtik ;)
Sibiu normalde tercih etmeyeceğim ama bahaneyle gördüğüm, aslında güzel bir şehir olarak hafızamda yerini aldı. 
En azından önyargılarımın yersiz olduğunu gördüm.



0 yorum: